Mağdur Psikolojisine Kısa Bir Bakış
- azrashnky
- 9 Eyl
- 3 dakikada okunur
Bir önceki yazımda suçlu psikolojisini kısaca ele alarak araştırmalarımı paylaşmıştım. Şimdi de mağdur psikolojisini kısaca ele almak istiyorum.
Mağdurun korunması, sosyal devlet ilkesinden kaynaklanmaktadır. Mağdurların, toplumun korunmaya muhtaç bireyleri olduğu, psikolojik, sosyal ve mali açıdan desteğe ihtiyaç bulunduğu açıktır. (Değirmenci, 2008)
Mağdurun psikolojisini incelerken, bu incelemeyi 3’e ayırmak gerektiği kanaatindeyim. Olay sonrası yakın zaman, yargılama süreci ve uzun vadede etkileri. Olay sonrası yakın zaman, mağdura karşı suç işlendikten sonra olaya göre belki dakikalar sonra, belki saatler sonra mağdurda yarattığı etkiyi ifade ediyor. Özellikle travmatik ve ağır suçlar gerçekleştikten sonra yakın zaman içerisinde mağdur olaya nasıl tepki gösterir, faili ele vermek için bir girişimde bulunur mu yoksa saklar mı bunların araştırılması gerekir. Yargılama sürecinde özellikle kadın veya çocuk mağdur söz konusu ise psikolojik olarak etkilenmemesi için ne gibi önlemler alınabilir, süreç nasıl daha az etkilenecek derece sonuçlandırılabilir ve gereken adalet sağlanabilir mi bunların araştırılması gerekir. Uzun vadede etkilerinde ise ilk iki sürecin tamamı ele alınarak ileriki yıllarda mağdurda nasıl bir travma yaratabilir ve mağdurun hayatı nasıl değişebilir bu sorulara cevap verilmesi gerektiğini düşünüyorum.

1-OLAY SONRASI YAKIN ZAMAN
Yaşanan olayın büyüklük derecesine göre her mağdurda farklı etki bırakabilir. Özellikle cinsel saldırı, taciz, ağır kasten yaralama, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma (bir yere hapsedilme) gibi suç tipleri mağdur üzerinde özellikle söz konusu çocuklar ve kadınlarsa daha büyük ve ağır etkiler bırakabilmektedir. Olay gerçekleştikten sonra yakın zamanda ağlama, üzüntü, acı ve öfke gibi duygular yaşanabilir hatta daha büyük bir etki olarak kişi şokta kalabilir.
Bununla birlikte çevreden gelme olasılığı olan veya çevreden gelen tepkiler kişiyi korkutabilir. Cinsel taciz, cinsel saldırı gibi suç tiplerinde mağdur insanların ona inanmayacağı ya da kızabileceği korkusu ile olayı saklayabilir. Ya da bu gibi suçlar biraz daha halka açık olmayan tenha yerlerde gerçekleştiği için veya mağdur cinsel bir konu hakkında olay yaşadığı için utanç duyabilir ve kimseye söylemeyebilir. Bazı durumlarda ise mağdur, failin tehditleri üzerine korkarak olayı gizleyebilir.
Bunun için toplumumuzda yer alan algının değişmesi ve mağdurun çekinmeden, korkmadan yaşadığı olayı anlatabilmesi gerekir. Fail veya çevreden gelen tehditler konusunda mağdura her türlü koruma sağlanmalı ve güven verilmelidir. Tabiki bu durumda verilebilecek en temel destek olarak psikolojik yardım sağlanmalıdır.
2-YARGILAMA SÜRECİ:
“Bir suçlunun elinde mağdur olmak unutulmaz bir kâbustur. Ancak, ceza adaleti sisteminin ellerinde mağdur olmak affedilmez bir olaydır. Bu durum, suçlu ile ceza adaleti sistemini suçun birlikte faili haline getirmektedir.” (Heather L. Cart Wright)

Bir suç karşısında mağdur psikolojisini ve bu psikolojik durumun sebeplerini incelerken aslında irdelememiz gereken noktalardan biri ceza adaletinin mağdur üzerinde yarattığı etkidir. Çünkü mağdurun ve dolaylı olarak yakınlarının ruh hali üzerinde yaşanan olay ve çevresel tepkiler kadar mağdurun hakkını alıp almadığı da etkilidir. Eğer mağdur ve yakınları yargılama sürecinde ceza adaletinin sağlanmadığını düşünürse içinde bir haksızlık duygusu oluşabilir ve adalete, adli makamlara karşı güvensizlik duyabilir. İçinde var olan bu haksızlık duygusu büyük olduğu takdirde yani hakkını adli makamlardan alamayacağını düşündüğü takdirde zor kullanmaya, şiddete ve kötü yollara başvurabilir. Örneğin önceki yıllarda Bursa Adliyesinde yaşanan bir olayda bir baba, oğlunu vurup engelli bırakan faili mahkemede vurarak öldürmüştü. Çünkü yukarıda ifade ettiğim gibi mağdur ceza adaletinin sağlanmadığını düşünürse şiddete ve zor kullanmaya başvurur. Olaydaki baba hakimin faile beraat vermesi sonrasında içinde hissettiği haksızlık, öfke, üzüntü ve adalete karşı güvensizlik duygusu sonucu bu fiili işlemiştir. (haber linki aşağıda) Bu tür olayların yaşanmamasını ve mağdurun psikolojik açıdan korunması için ceza adaletinin gerçekleşmesi gerekir.
Bunula birlikte yargılama sonucu öncesi yargılama sürecinde de mağdurun psikolojik olarak daha fazla etkilenmemesi için gerekli tedbirler alınabilir. Ki zaten şuan mahkemelerde çocuk mağdurlar mahkeme salonunda çok bulundurulmayıp süreçten biraz daha uzak tutulmaktadır. Bunun gibi psikolojik tedbirler arttırılmalıdır.
3-UZUN VADEDE ETKİLERİ
Travma, kişinin hayatında yaşamış olduğu kötü ve rahatsız edici bir olay veya yaşanması gereken ama yaşanmayan durumlara karşı verdiği psikolojik veya fiziksel tepkidir. Kişi bir travma yaşadığında olay öncesindeki eski hayatına devam edemez. Travma sonrası davranışları ve dolayısıyla hayatının bazı yönleri veya tamamı değişime uğrar.
Örneğin mağdura karşı yaralama suçu işlendiğinde belki de mağdur bir daha olayın gerçekleştiği yerin önünden geçemeyecektir. Veya tacize uğramış mağdur bir daha toplum içindeyken diğer kişilerden korkacak ve daha kısıtlı bir hayat sürmek zorunda kalacaktır. Veya Kaçırılıp hürriyetinden yoksun bırakılan mağdur çocuk bir daha tek başına bir yere gidemeyecek ve hep ebeveynlerine ihtiyaç duyacaktır. Bu tür davranışsal tepkiler kişinin uzun vadede hayatını olumsuz etkilemektedir.
Veya olabilecek bir ihtimal olarak yargılama sonucu mahkemeden hakkı olan menfaati alamayan ve kendisine karşı ceza adaleti yerine getirilemeyen mağdur, bir daha hayatının sonrasında başkalarına karşı bir güvensizlik duyacak ve yaşayacağı en ufak bir haksızlıkta dahi öfkesini kontrol etmekte zorlanacaktır.
Bu problemin en temel çözümü tabi ki psikolojik destek almaktır. Bununla birlikte mağdur çevresinden, ailesinden destek aldığında veya adalet yerini bulduğunda bu travmayı daha kolay atlatabilecektir.
Azra Şahinkaya
Kaynakça
Değirmenci, O. (2008). Ceza ve ceza muhakemesi hukukunda mağdur hakları. Türkiye Barolar Birliği Dergisi, (77), 220–243. file:///C:/Users/USER/Desktop/Ceza_ve_Ceza_Muhakemesi_Hukukunda_Magdur.pdf
haber linki:




Yorumlar